Yeniliklere hızla adapte olan Azerbaycan, SSCB’nin dağılması ile uzmanlaşma ve işbölümüne dayalı ekonomik yapılanmanın sona ermesine, Ermenistan savaşı ve Çeçenistan sorunu nedeniyle, ülke sanayii için gereken ara mallarının ithalat yollarının kapanmasına rağmen bütün bu darboğazları aşmayı başarmıştır. 2004 yılı itibarıyla ülkenin nüfusu 8,3 milyon kişi olup, kişi başına düşen GSYİH ise 1 023,8 ABD dolarıdır. Bütün bu darboğazların aşılmasında petrol rezervleri önemli bir rol oynamış, yıllardır petrole yatırım yapan Azerbaycan 2005 yılından itibaren milli gelire yansıyacak petrol gelirleri ile yeni bir döneme girmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki 15 yıl için 50 milyar $ petrol geliri bekleyen ülke somut ve yaşayabilir projelerle bu geliri halkın yaşam standardının yükselmesine harcayacak hedefler için çalışmaktadır.
Savaş ve dağılma sonrası ortaya çıkan sorunlar nedeniyle ekonomide büyük bir bozulma ve dağılma yaşanmış ve bunun sonucunda milli gelirde negatif büyüme yani gerileme ve yüksek enflasyon yaşanmıştır. Milli gelir büyüme hızı 1993’te %-23,1, 1994’te %-19,7, 1995’te %-11,8 olarak gerçekleşmiştir. Mayıs 1994’te gerçekleştirilen ateşkes sonrasında ancak 1996 yılının ikinci yarısından itibaren büyüme başlamış, %1,3’lük pozitif büyüme hızına ulaşılmıştır. Reel GSYİH’daki büyüme 1997 yılında %5,8’e yükselmiştir. Reel GSYİH büyüme hızı 1998 yılında %10, 1999 yılında %7,4, 2000 yılında %11,1 olmuştur. 1999-2003 yılları arasında GSYİH artışı ise %9,2’dir. 2004 yılında GSYİH büyüme hızı %10,2 olarak gerçekleşmiştir.
SSCB döneminin sona ermesi ile birlikte, ülkenin GSYİH yapısı da değişmiştir. Bağımsızlığın gerçekleştiği yıl olan 1991 yılında sanayi sektörünün GSYİH’ya katkısı %23,6 iken, 2003 yılında bu oran %37,8’e yükselmiştir. Ticaret, inşaat, ulaştırma ve haberleşme sektörlerinin de GSYİH’daki payı bağımsızlık sonrasında yükselmiştir. Sanayi sektörünün GSYİH’daki payı artarken, tarım sektörünün payında da düşüş gözlenmektedir. Tarım sektörünün payı 1991’de %30,4 iken, 2003 yılında bu oran %13,1’e düşmüştür.Petrol sektöründe faaliyet gösteren kamu şirketlerinin yanı sıra özel şirketler de başarılı olmuştur. Petrol sektöründeki faaliyetler sayesinde inşaat ve haberleşme gibi alt sektörlerin ekonomiye katkısı yüksek olmuştur. Dağılma sonrası ekonomik sorunlar ve savaş ekonomisi nedeni ile enflasyon oranları dört haneli rakamlara yükselmiştir. 1994 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen ateşkes ve alınan tedbirler ile birlikte 1995 yılından itibaren enflasyon düşüş eğilimi göstermiştir. Doğrudan yabancı yatırımlar Azerbaycan’ın ekonomik canlanmasında anahtar rolü oynamıştır. Azerbaycan ülkedeki ekonomik sorunların aşılması ve istikrarın sağlanması neticesinde özellikle petrol çıkarma ve işleme sanayii bakımından yabancı yatırımlar açısından çok cazip bir pazar haline gelmiştir. Ülke ekonomisi çift yapılıdır. Bir yandan petrol (hidrokarbon) ve ona bağlı hizmetler ile müteahhitlik sektörlerinde hızlı bir gelişme eğilimi gözlenirken, diğer yandan petrol dışı sanayi sektörlerinde yatırım eksikliği gözlenmektedir. Bunun sonucunda petrol-dışı sektörlerde düşük istihdam, yetersiz vergi geliri ve ihracat dolayısıyla da ithal ürünlerinde rekabetle başa çıkamama gibi sorunlar yaşanmaktadır.
2004 yılının son çeyreği itibarıyla doğrudan yabancı yatırım miktarı 10,7 milyar $ olup GSYİH içindeki payı %12,6’dır. 1995-98 yılları arasında yatırımlar %59,1 oranında artış göstermiştir. Doğrudan yabancı yatırımların önemli kısmı petrol üretimi ve çıkarımı alanlarına olmuştur. Sermaye yatırımlarının %60 gibi önemli bir oranı hidrokarbon sektöründedir. Yabancı yatırımcılar imalat sanayi sektörüne yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar. Bunun bir sonucu olarak da sektörün üretimi düşmüştür. Sumgayıt şehri eskiden önemli bir sanayi şehri iken yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı eski canlılığını yitirmiştir.
Kaynak:www.dtm.gov.tr
|